
Helsinki Üniversitesi’ndeki araştırmacılar, burun yoluyla uygulandığında bilinen tüm SARS-CoV-2 varyantlarından kaynaklanan enfeksiyonu etkili bir şekilde önleyebilen bir molekül olan TriSb92’yi geliştirdiler. Molekül, virüsün başak proteininde ortak bir bölgeyi hedefler ve işleyişini engeller. Hücre kültürleri ve hayvan modelleri üzerinde yapılan deneyler, en son varyantlara karşı bile etkinliğini göstermiştir ve oda sıcaklığında en az 18 ay boyunca işlevsel kalmaktadır. Nature Communications’da yayınlanan bu buluş, virüsün bulaşmasını ve yayılmasını önleyerek gelecekteki salgın hastalıklarla mücadelede önemli bir araç olma potansiyeline sahiptir.
Araştırmacılar, nazal olarak uygulandığında, COVID-19’a neden olan virüs olan SARS-CoV-2’nin bilinen tüm varyantlarının neden olduğu hastalığı önlemede son derece etkilidir. Molekül, virüsün hem bulaşmasını hem de yayılmasını önlemeyi amaçladığından, gelecekteki pandemilere hazırlanmada önemli bir araç olabilir.
Laboratuvar hayvanları üzerinde yapılan çalışmalarda, TriSb92 olarak bilinen bir molekül, TriSb92 tarafından geliştirildi. Helsinki Üniversitesi’ndeki araştırmacıların, koronavirüs enfeksiyonuna karşı etkili koruma sağladığı doğrulandı. Molekül, koronavirüsün başak proteininde virüsün mevcut tüm varyantlarında ortak olan bir bölgeyi tanımlar ve işleyişini engeller.
“Burundan uygulandığında, TriSb92 molekülü enfeksiyonu önlemede son derece etkilidir ve yapılan deneyler Profesör Kalle Saksela’nın araştırma grubundan Doktora Sonrası Araştırmacı Anna R. Mäkelä, hücre kültürlerinde XBB, BF7 ve BQ.1.1 dahil olmak üzere en son varyantları da kapsadığını gösteriyor.
Hayvan modelleri de şunu gösterdi: , yüz maskelerinden farklı olarak molekül, buruna püskürtüldüğünde birkaç saat maruz kaldıktan sonra bile enfeksiyonu önleyebilir.
Araştırmacılara göre molekül, oda sıcaklığında en az 18 ay tamamen işlevsel kalır, burun spreyi olarak kullanım için çok uygundur.
Sonuçlar 24 Mart’ta Nature Communications dergisinde yayınlandı.
Gelecekteki viral varyantların beklentisi
koronavirüs pandemisinin en kötü aşaması en azından şimdilik arkamızda, burundan uygulanan koruma, virüsün gelecekte yayılmasını önlemede çok önemli bir yardımcı olabilir.
“En son varyantlar, her iki aşı tarafından sağlanan bağışıklık korumasından etkili bir şekilde kaçınır. ve COVID-19 hastalığı ve mevcut aşılar bulaşmayı önlemede etkili değil,” diyor Mäkelä.
Ayrıca burun spreyi, aşılardan yeterli bağışıklık kazanamayan kişileri ciddi hastalıklardan koruyabilir. bağışıklığı baskılanmış bireyler ve yaşlılar.
Araştırmacılara göre molekül, gelecekte tamamen yeni koronavirüs pandemilerinin nedeni olması beklenen SARS-CoV-2’nin hayvanlarla taşınan yakın akrabalarına karşı da çalışabilir.{4 }
“Koronavirüsün başak proteininde TriSb92 molekülünden etkilenen bölge, şimdiye kadar ortaya çıkan tüm viral varyantlarda neredeyse değişmeden kaldığından, bunun gelecekteki SARS-CoV-2 varyantlarına karşı da etkili olduğu varsayılabilir” diye doğruluyor Mäkelä. .
“Kolayca ve ucuza üretilmiş TriSb92, aşıların geliştirilmesi, üretimi ve dağıtımı devam edene kadar, böylesi yeni bir salgını dizginlemede çok önemli bir ilk savunma hattı olabilir” diye ekliyor.
Kopyalanabilir bir yaklaşım
Araştırmacılara göre, kullanılan sherpabody teknolojisi, başta grip ve diğer solunum yolu virüsleri olmak üzere diğer birçok viral hastalığın önlenmesi için de geçerli.
“Tüm yaklaşım, bir bağlayıcı proteine dayalı teknik bir çözümden kaynaklanıyor. Başlangıçta bir antiviral ilacın geliştirilmesi için tasarlanmamış olan Finlandiya’da geliştirilen platform. Bu, hastalardaki hastalıklı hücrelerin veya patojenlerin doğru şekilde tanımlanmasına dayalı diğer birçok yeni girişim için bir fırsat sunuyor” diyor Mäkelä.
Bir sonraki aşamada, molekül klinik deneylerde test edilmeli ve ardından, ticari olarak temin edilebilir.
“Burun spreyinin başarılı bir şekilde ticarileştirilmesi, başarılı bir Fin işinin yaratılmasına yol açabilir,” diye belirtiyor Mäkelä.
Referans: “Burun içi trimerik sherpabody, SARS-CoV’yi inhibe eder Anna R. Mäkelä, Hasan Uğurlu, Liina Hannula, Ravi Kant, Petja Salminen, Riku Fagerlund, Sanna Mäki, Anu Haveri, Tomas Strandin, Lauri Kareinen, Jussi Hepojoki, Suvi Kuivanen, Lev Levanov, Arja Pasternack, Rauno A. Naves, Olli Ritvos, Pamela Österlund, Tarja Sironen, Olli Vapalahti, Anja Kipar, Juha T. Huiskonen, Ilona Rissanen ve Kalle Saksela, 24 Mart 2023, Nature Communications.
DOI: 10.1038 /s41467-023-37290-6
Leave a Reply